BİTKİ VE HAYVANLARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
BİTKİ VE HAYVANLARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Eşeysiz Üreme
Bir canlının üreme hücreleri olmaksızın kendisiyle aynı kalıtsal yapıda birey oluşturmasına eşeysiz üreme denir. Bölünerek, tomurcuklanarak, rejenerasyonla ve vejetatif üreme olmak üzere dört farklı eşeysiz üreme çeşidi vardır. Bunlardan sadece vejetatif üreme bitkilerde görülür, diğerleri hayvanlarda görülen eşeysiz üreme çeşitleridir.
Eşeysiz Üreme Çeşitleri
İkiye Bölünme: Belirli bir büyüklüğe ulaşan canlının enine veya boyuna bölünerek birbirinin tıpa tıp aynısı olan iki yavru canlı oluşturmasıdır. Bakteriler, mavi-yeşil algler (su yosunları), amip, öglena (kamçılı hayvan), paramesyum (terliksi hayvan) gibi canlılarda görülür.
Tomurcuklanarak üreme: Ana canlının vücudunda küçük bir çıkıntı (tomurcuk) oluşur. Oluşan tomurcuk gelişimini tamamlayarak yeni bir canlı meydana getirir. Oluşan canlı ana canlıdan ayrılarak yaşamını sürdürür ya da ana canlıya yapışık kalarak ana canlı ile birlikte yaşar. Bu üreme şekli bira mayası, denizanası, sünger, hidra (sölenter), mercan gibi canlılarda görülür
Rejenerasyonla Üreme: Canlıdan kopan parçanın kendini tamamlayarak yeni bir yavru birey meydana getirmesidir. Denizyıldızı, toprak solucanı, yassı solucan (planarya) gibi canlılarda rejenerasyon ile üreme görülür. Kertenkelenin kopan kuyruğunun yenilenmesi rejenerasyonla üremeye örnek değildir. Sadece yenilenme olayıdır.
Vejetatif Üreme: Bazı bitkilerden kopan veya kesilen kök, gövde, dal, yaprak gibi kısımların köklendirilerek yeni bir bitkinin oluşturulmasıdır. Asma, gül, kavak, söğüt gibi bitkilerin dalından veya kökünden; çilek ve zambağın gövdesinden; Afrika menekşesi ve gözyaşı bitkisinin yaprağından yeni bir bitki oluşturulur.
Eşeyli Üreme
Hayvanlarda iki farklı üreme hücresi (sperm ve yumurta) bulunur. Üreme hücrelerine eşey hücreleri de denebilir. Eşey hücreleri ile meydana gelen üremeye eşeyli üreme denir. Sperm hücresi ile yumurta hücresinin çekirdeğinin birleşmesi olayına döllenme denir. Döllenme sonucunda oluşan hücreye zigot adı verilir. Tohumla çoğalma, yumurta ile çoğalma ve doğurarak çoğalma gelişmiş canlılarda görülen eşeyli çoğalma şekilleridir. Tohumla çoğalma çiçekli bitkilerde görülen çoğalma şeklidir.
Bitkilerde Büyüme ve Gelişme
Bitkiler, çiçekli bitkiler ve çiçeksiz bitkiler olmak üzere iki grupta incelenir. Çiçekli bir bitkide üreme organı çiçektir. Çiçekler, çiçek sapı ile dala bağlanır; hoş kokulu ve güzel görünümlüdür. Bir çiçekte dıştan içe doğru çanak yapraklar, taç yapraklar, erkek organ ve dişi organ bulunur. Yapraklar ve organlar çiçek sapının bitimindeki çiçek tablasının üzerindedir.
çanak yapraklar, taç yapraklar,
erkek organlar ve dişi organ bulunur.
Çiçeğin Kısımları:
- Çiçek Sapı: Çiçeği bitkinin gövdesine ve dalına bağlamakla görevli kısımdır.
- Çiçek Tablası: Çiçeğin diğer kısımlarını üzerinde taşıyan yapıdır.
- Çanak Yaprak: Çiçeğin en dışında bulunan yeşil renkli yapraklardır. Tomurcuk hâlindeyken çiçeği dış etkenlerden korur. Ayrıca fotosentez yaparak besin üretir.
- Taç Yaprak: Çiçeğin renkli, kokulu ve güzel görünen kısmıdır. Bu özelliğiyle pek çok böceğin, kuşun ve insanın ilgisini çiçek üzerine çekerek tozlaşmaya yardımcı olur.
- Erkek Organ: Sapçık ve başçık olmak üzere iki kısımdan oluşur. Sapçığın görevi başçığı taşımaktır. Başçık, polenlerin (çiçek tozları) üretildiği kısımdır. Bitkilerde erkek üreme hücresine polen (çiçek tozu) denir.
- Dişi Organ: Dişicik tepesi, dişicik borusu ve yumurtalık olmak üzere üç kısımdan oluşur. Dişicik tepesi yapışkan bir yapıda olup polenlerin dişi üreme organına yerleştiği ilk kısımdır. Dişicik borusu polenlerin dişicik tepesinden yumurtalığa doğru taşındığı borudur. Yumurtalıkta ise tohum taslağı bulunur. Tohum taslağının içinde dişi üreme hücresi olan yumurta üretilir. Tohum taslağı yumurtalığın içinde tohumun oluştuğu yapıdır.
Tozlaşma: Erkek organın başçığındaki polenlerin (çiçek tozlarının) su, rüzgâr, kuş, böcek ve insan aracılığı ile dişi organın dişicik tepesine taşınması olayına tozlaşma denir. Çiçek, kokusu ve rengârenk taç yaprakları ile böceklerin ilgisini çeker; böcekler de çiçeğin üzerine konduğunda polen keselerinin çatlamasını sağlar. Ayrıca dağılan polenleri üzerinde taşıyarak bu polenlerin dişicik tepesine ulaşmasını sağlar.
Çiçek tablası, dişi üreme organındaki yumurtalığın çevresinde etlenip, gelişip olgunlaşarak meyveyi oluşturur.
Tohumların yeni bitki oluşturabilmeleri için öncelikle tohumların oluştukları bitkilerden uzaklaşmaları gerekmektedir. Bitki tohumları su, rüzgar ve canlılar sayesinde etrafa yayılırlar. Etrafa yayılan bu tohumların bitkiyi oluşturabilmeleri için gerekli ortam koşulları olmalıdır. Gerekli ısı, ışık, nem ve su ortamda bulunmalıdır.
Çimlenme: Tohumda bulunan embriyonun uygun şartlar bulunca gelişerek ana bitkiye benzer bitkiyi vermek üzere tohumdan çıkarak serbest hale geçmesine denir. Çimlenme olayı, tohumda büyümenin başlaması ve yedek besin maddelerinin embriyo büyümesinde kullanılmak üzere hareketli hale geçmesi olaylarını içine alan birçok karışık biyokimyasal ve fizyolojik değişiklikler serisinden ibarettir.
Çimlenme sırasında meydana gelen bu olaylar serisinin başında, suyun tohum tarafından emilmesi gelir. Tohum kabuğu yumuşadıkça tohum şişer ve bazen kabuğu çatlatır. Suyun alınmasını, enzim faaliyetinin ve oksijen alımıyla ölçülen solunumun artışı izler. Bu faaliyetlerden sonra hücreler büyür ve kökçük tohum kabuğundan çıkar. Bu olaylar çimlenmenin başlaması ile birlikte giden olaylardır.
Aşamaları;
- Suyun emilmesi,
- Enzim ve solunum faaliyeti,
- Yedek besin maddelerinin basit ve eriyebilir hale geçmesi,
- Bunların nakli,
- Özümlenmesi,
- Büyüme.
Hayvanlarda Büyüme ve Gelişme
Biyoloji 'de yaşam döngüsü bir canlının geçirdiği değişikliklerle tekrar başladığı noktaya dönmesidir. Biçim değişiklikleri büyüme, eşeysiz üreme, ve/veya eşeyli üreme gibi süreçleri içerir. Hayat döngüsü üreme ile başlar. Hayvanlar omurgalı ve omurgasız olmak üzere iki temel grupta incelenir. Omurgalı canlılar olan balık, kurbağa, kuş, sürüngenler ve memeliler eşeyli üremeyle çoğalır. Denizyıldızı, hidra ve mercan gibi omurgasız hayvanlar ise eşeysiz üremeyle çoğalır. Omurgalı hayvanlar yavrusunu dünyaya getirme şekillerine göre farklılık gösterir. Bazı canlılar yavrusunu yumurtlayarak, bazıları da doğurarak dünyaya getirir. İnsanlar da memeli canlılar grubuna dâhildir ve eşeyli üreme ile çoğalır. Yavrusunu doğurarak dünyaya getirir. Yavru doğduktan sonra anne, yavrusunu sütle besler ve bakımını üstlenir.
Hayvanlarda, üremenin gerçekleşmesi için insanlarda da olduğu gibi döllenmenin gerçekleşmesi gerekir. Üreme hücreleri olan yumurta ve sperm hücrelerinin birleşmesine döllenme demiştik. Döllenme olayı canlının vücudunda gerçekleşirse buna iç döllenme, eğer canlı vücudu dışında gerçekleşirse dış döllenme denir. Omurgalı hayvanlardan; balıklarda ve kurbağalarda dış döllenme gerçekleşirken, sürüngenlerde, kuşlarda ve memelilerde iç döllenme gerçekleşir.
İnsanlarda döllenme olayı gerçekleştikten sonra oluşan döllenmiş yumurta (zigot) gelişimini anne karnında devam ettirip embriyo, fetüs ve bebeği sırasıyla oluşturuyordu. Hayvanlarda da döllenmeden sonra gelişim canlı vücudunda oluyorsa buna iç gelişme, canlı vücudu dışında gelişim oluyorsa dış gelişme denir. Doğurarak çoğalan hayvanlarda canlılarda iç gelişme olurken, yumurtlayarak çoğalan hayvanlarda dış gelişme gerçekleşir.
Balıklar: Üreme mevsimi geldiğinde dişi balık yumurtalarını suya bırakır. Erkek balık ta spermlerini yumurtaların bulunduğu suya bırakır ve suda döllenme gerçekleşir (dış döllenme). Zigotun gelişmesiyle yavru balık suda oluşur (dış gelişme). Yavru balıklar oluştuktan sonra kendi besinlerini bulabilir ve kendilerini koruyabilirler. Bunun için balıklarda yavru bakımı yoktur.
Kurbağalar: Kurbağalarda da balıklarda olduğu gibi dış döllenme ve dış gelişme görülür. Yavrular oluştuklarında annelerine (atalarına) benzemezler, daha sonra gelişimlerini tamamlayarak atalarına benzerler. Atalarına benzemeyen yavruların gelişerek atalarına benzemelerine başkalaşım denir. Kurbağalarda görülen başkalaşım olayı kelebek, ipek böceği, arı, sinek gibi canlılarda da görülmektedir. Kurbağalarda yavru bakımı görülmez. Kurbağalarda başkalaşım evreleri; Yumurta -> larva -> iribaş -> Kurbağa
Sürüngenler: Sürüngenlerde döllenme olayı canlı vücudu içinde gerçekleşir (iç döllenme). Yavru gelişimi ise canlı vücudu dışında gerçekleşir (dış gelişme). Sürüngenlerde yavru bakımı görülmez. Timsah, yılan, kaplumbağa örnek verilebilir.
Kuşlar: Kuşlarda iç döllenme dış gelişme görülür. Kuşlar yavruları yetişkin oluncaya kadar besler ve korurlar yani kuşlarda yavru bakımı görülür. Yumurtlayarak çoğalan kuşlarda yumurtanın içindeki embriyonun gelişmesi için anne ve/veya baba yumurtayı sıcak tutar. Bu olaya kuluçkaya yatma denir. Kuşlarda olduğu gibi bazı hayvanlar da kuluçkaya yatarlar. Kuşlara; kartal, penguen, tavuk örnek verilebilir.
Memeliler: Memelilerde döllenme canlı vücudunda gerçekleşir(iç döllenme). Zigot gelişimi canlı vücudunda tamamlanır(iç gelişme). Memeliler yavrularına belirli bir gelişimini tamamlayana kadar bakarlar. Yavru bakımı vardır. Yavrularını süt ile beslerler. Memeli hayvanlara; kedi, köpek, fare, kanguru, yarasa, yunus, balina, fil örnek verilebilir.
Başkalaşım
Başkalaşım, özellikle böcekler için kullanılan bir terimdir. Bir canlının gelişimi sırasında, larva düzeyinden yetişkin düzeye geçişidir. Kurbağa, kelebek, ipek böceği gibi bazı canlıların yumurtadan çıktıktan sonra yapısal değişikliklere uğrayarak ana canlıya benzer hâle gelmesine başkalaşım adı verilir. Bu tür canlıların yumurtasında yeterli besin bulunmadığından yavru canlı gelişimini tamamlayamadan dışarı çıkar, sonrasında bazı yapısal değişiklikler geçirerek ana canlıya benzer hâle gelir.
İribaşların kurbağaya dönüşmesi veya tırtılların kelebeğe dönüşmesi başkalaşıma örneklerdir.
Bitki ve Hayvanlarda Büyüme ve Gelişmeyi Etkileyen Faktörler
Anne karnında başlayıp yetişkin bir birey olana kadar devam eden boy ve kütle artışına büyüme denir. Büyümenin yanında fiziksel, duygusal, sosyal ve kültürel değişiklikleri de içine alan sürece gelişme denir. Hayvanlarda büyüme ve gelişmeye etki eden faktörler şunlardır:
- Yeterli ve dengeli beslenme
- Anne ve babadan aktarılan genler
- Salgılanan çeşitli hormonlar
- Yaşam koşulları ve iklim şartları
- Çevreye uyum kabiliyeti (adaptasyon)