MEVSİMLER VE İKLİM

Fen Ansiklopedisi sitesinden

MEVSİMLER VE İKLİM

Dünya'nın Şekli ve Hareketleri

Dünya'nın düzgün bir geometrisi yoktur (Dağlar tepeler çukur oluşumlar vb. sebeplerle). Küre biçimdedir fakat Ekvator'daki yarıçapı kutuplardaki yarıçapından fazladır. Bu kutuplarından basık, ekvatordan şişik özel küresel geometrik şekil geoit (Latince, Eski Yunanca Geo "dünya") yani "Dünya şekli" diye adlandırılır.

Sürekli olarak hareket eden Dünya'nın iki çeşit hareketi vardır. Bu hareketlerden birisi kendi ekseni etrafında olur ve batıdan doğuya doğrudur. Bu dönmesini 23 saat, 56 dakikada (bir gün) tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki bu dönmesi ile birlikte olan ikinci hareketi Güneş etrafındadır. Güneş etrafında Dünya, elips şeklinde çok geniş bir yörünge üzerindeki hareketini de 365 gün, 5 saat, 48 dakikada yani bir yılda tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki ve Güneş etrafındaki bu iki hareketi, iki önemli olaya sebep verir. Kendi ekseni etrafında dönmesi ile gece ve gündüz, Güneş çevresinde 23 derece, 27 dakika eğiklikle dönmesi mevsimleri oluşturur ve mevsimlerin ardalanmasını sağlar.

  • Dünya batıdan doğuya (saat yönü tersi) dönme hareketi yapar.
  • Yeryüzü üzerinde, güneş ışınlarının yılda her birine bir kez dik açı ile geldiği en uzak noktalara dönence adı verilir. Ekvatorun altında ve üstünde olmak üzere iki adet dönence bulunur. Bu enlemlerden yeryüzünün kuzey yarım küre de olanına Yengeç Dönencesi, güney yarım küre de Oğlak Dönencesi adı verilir. Bu iki enlem arasındaki bölgeye tropikal kuşak denir.

Mevsimlerin Oluşumu

Dünya’nın Güneş’in etrafında yaptığı dolanma hareketi ve Dünya’nın dönme eksenindeki eğiklik mevsimlerin oluşmasının sebeplerindedir. Mevsimler Dünya'nın kendi dönüşünün, Güneş'in etrafında döndüğü yörünge ile aynı hizada dönmemesinden kaynaklanırlar. Böylece yeryüzünden göğe bakıldığında Güneş dünyanın her yerinde farklı bir yükseklikte gökyüzünden geçer.

Dünya'nın güneş etrafındaki yörüngesi elips şeklindedir. Bu nedenle güneşe olan uzaklığımız değişiklik gösterir. Dünya’nın Güneş’e en yakın olduğu 3 Ocak tarihine Perihel (Günberi), Dünya’nın Güneş’ten en uzak olduğu 4 Temmuz tarihine ise Afel (Günöte) denir. Dünya'nın güneşe olan uzaklığının değişmesiyle Güneş'in Dünya üzerindeki çekim kuvveti ve Dünya'nın dönme hızı değişir ve Temmuz Ağustos ayları 31 gün, Şubat ayı 28 gün sürer.

Unutmayın! Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığının değişmesi mevsimlerin oluşumu üzerinde etkisi yoktur. Dünya'nın Güneş'e en yakın olduğu tarih 3 Ocak'tır, fakat Kuzey yarım kürede kış mevsimi yaşanır. Dünya'nın Güneş'e en uzak olduğu tarih 4 Temmuz'dur, fakat Kuzey yarım kürede yaz mevsimi yaşanır.

Mevsimlerin oluşmasında en önemli faktör güneş ışınlarının gelme açısıdır. Dik gelen güneş ışınları daha sıcak bir iklim yaratırken eğik gelen güneş ışınları soğuk bir iklim yaratır(Burada etkili olan birim yüzey düşen enerjidir). Sene içerisinde bir bölgenin güneş ışınlarını farklı açılarla almasını sağlayan şey ise Dünya'nın eksen eğikliğine sahip olmasıdır.

Dünya'nın Eksen Eğikliği

Eksen Eğikliği

Uzayda yön kavramı yoktur. Fakat insanoğlu bu eğikliği şuna göre hesaplamaktadır. Dünya güneşin etrafında dönmektedir. Oluşan yörünge yatay kabul edilir. Dünya'nın ekvatoru ile bu yörünge tam olarak çakışmamaktadır. Ekvator ile yörüngenin birbirleri ile kesişme açısı 23° 27 dakikadır.

  • Ekvatorun kuzey kısmında(yukarısında) kalan alana Kuzey Yarım Küresi'ne güneş ışınları dik ve dike yakın geliyor ise bu bölgede yaz yaşanır. Bu durumda ekvatorun güneyinde (aşağısında) kalan Güney Yarım Küresi'nde kış yaşanır.
  • Eksen eğikliği ayrıca gece ve gündüz sürelerinin değişmesine neden olur. Gece ve gündüz süreleri 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde en yaklaştığı tarihlerdir ve eksen eğikliği ortadan kalkar. Bu tarihler Ekinoks olarak kabul edilir. 21 Aralık ve 21 Haziran ise gece ve gündüz süreleri birbirinden en uzak olduğu tarihlerdir. Bu tarihlere ise Gündönümü denir.

Yörünge Düzlemi: Dünya'nın Güneş etrafında izlediği yol.

Yörünge Ekseni: Yörünge düzlemini dik olarak kestiği kabul edilen hayali çizgi

Dünya'nın Ekseni: Kutuplardan ve yerin merkezinden geçtiği kabul edilen hayali çizgi.

Ekvator Düzlemi: Dünya'yı iki eşit parçaya bölen hayali çizgi.

Ekliptik: Dünya’nın Güneş çevresinde izlediği yörünge düzlemidir.

Aydınlanma Çemberi: Gece-gündüzü ayıran sınır.

Dünya’nın Güneş etrafındaki dolanımı ve eksen eğikliği sonucu 21 Aralık, 21 Mart, 21 Haziran ve 23 Eylül gibi mevsim geçişlerinin yaşandığı tarihler oluşur.

21 Aralık 21 Mart
  • Kuzey yarım kürede kış, güney yarım kürede yaz başlangıcıdır.
  • Kuzey yarım kürede en uzun gece, güney yarım kürede en uzun gündüz yaşanır.
  • Bu tarihten sonra kuzey yarım kürede gündüzler uzamaya, geceler kısalmaya başlar.
  • Öğle vakti güneş ışınları Oğlak dönencesine dik düşer, gölge boyu sıfır olur.
  • Güney yarım küreye düşen enerji (ısı) daha fazladır.
  • Kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi kısalır, gece süresi uzar.
  • Güney yarım kürenin aydınlandığı alan kuzey yarım küreden fazladır.
  • Kuzey yarım kürede ilkbahar, güney yarım kürede sonbahar başlangıcıdır.
  • Dünya'nın her yerinde gece ve gündüz eşittir. (12 saat gece, 12 saat gündüz)
  • Öğle vakti Güneş ışınları Ekvator'a dik düşer.
  • Eksen eğikliği etkisi ortadan kalkar.
  • Aynı boylamdaki yerlerde Güneş aynı anda doğar, aynı anda batar.
  • Kuzey ve güney yarım küreye düşen (ısı) enerjisi eşittir.
  • Kuzey ve güney yarım kürede aydınlanan alanlar eşittir.
21 Haziran 23 Eylül
  • Kuzey yarım kürede yaz, güney yarım kürede kış başlangıcıdır.
  • Kuzey yarım kürede en uzun gündüz, güney yarım kürede en uzun gece yaşanır.
  • Bu tarihten sonra kuzey yarım kürede gündüzler kısalmaya, geceler uzamaya başlar.
  • Öğle vakti Güneş ışınları Yengeç dönencesine dik düşer, gölge boyu sıfır olur.
  • Kuzey yarım küreye düşen enerji (ısı) daha fazladır.
  • Kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar, gece süresi kısalır.
  • Kuzey yarım kürenin aydınlandığı alan güney yarım küreden fazladır.
  • Kuzey yarım kürede sonbahar, güney yarım kürede ilkbahar başlangıcıdır.
  • Dünya'nın her yerinde gece ve gündüz eşittir. (12 saat gece, 12 saat gündüz)
  • Öğle vakti Güneş ışınları Ekvator'a dik düşer.
  • Eksen eğikliği etkisi ortadan kalkar.
  • Aynı boylamdaki yerlerde Güneş aynı anda doğar, aynı anda batar.
  • Kuzey ve güney yarım küreye düşen (ısı) enerjisi eşittir.
  • Kuzey ve güney yarım kürede aydınlanan alanlar eşittir.

İklim ve Hava Hareketleri

Hava Olayları

Hava katmanı, Dünya’yı dıştan saran ve atmosfer adı verilen tabakadır. Atmosferde her zaman bulunan ve oranı değişmeyen yaklaşık %78 azot gazı (N2) ve %21 oksijen gazı (O2) gibi gazların yanı sıra atmosferde yine her zaman bulunan fakat oranları değişen karbondioksit (CO2) ve su buharı gibi gazlar yaklaşık %1’lik oran içerisinde yer almaktadır.

Hava olayları; Güneş’ten gelen ısı enerjisine bağlı olarak oluşan basınç, rüzgâr, nem, yağış ve sıcaklık gibi değişkenlerdir.

Hava durumu; yaşam ve insan aktiviteleri üzerindeki etkisini de göz önüne almak koşuluyla atmosferin belirli bir anda, belirli bir bölgedeki hali. Hava durumu kavramı ile genellikle uzun dönemde gerçekleşen yani iklimsel değişimler değil, atmosferdeki kısa dönemde gerçekleşen değişimler kastedilir. Gökyüzünün görüş, bulutluluk, nem, yağış, sıcaklık ve rüzgâr durumu gibi çeşitli özelliklerini ifade eder.

Meteoroloji, atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri ile inceleyen ve bu hava olaylarının canlılar ve dünya açısından doğuracağı sonuçları araştıran bir bilim dalıdır. Bu dal ile uğraşan kişilere ise meteorolog denir. Yapılan çalışmalarda hava tahminleri hayatımızda önemli bir yer tutar. Hava tahminleri, hava olayları gerçekleşmeden kişilerin gerekli önlemleri almasına ve uygulamasına yardımcı olur.

Güneşin Dünya üzerindeki her noktayı aynı miktarda ısıtamaz. Bunun nedeni atmosferdeki değişiklikler ve güneş ışınlarının düşme açısıdır. Sıcaklığı artmakta olan bir bölgedeki havanın genleşerek oluşturduğu basınç artar ve bu bölgede yüksek basınç alanı oluşturur. Bunun tersi durumda ise alçak basınç alanı oluşacaktır. Hava daima yüksek basınç alanından --> alçak basınç alanına doğru hareket eder. Yatay yönlü yer değiştiren bu hava hareketlerine rüzgâr denir. Rüzgârlar, hızına ve çevreye etkilerine göre farklı isimler alır. Bu rüzgârlardan bazıları yel, meltem, fırtına, hortum ve kasırgadır. Rüzgârın hızını, kuvvetini ve hatta yönünü ölçmekte kullanılan aletlere anemometre denir. Türkçe karşılığı “yelölçer”dir.

Alçak Basınç Alanı Yüksek Basınç Alanı
  • Çevredeki yüksek basınçlı alanlardan, bu bölgeye hava akımı olur.
  • Yükseltici hava hareketleri görülür.( Hava yükselir. )
  • Hava yükselirken yüzeye uygulanan basınç azalır.
  • Bulut oluşma ihtimali fazladır.
  • Yağış görülme ihtimali fazladır.
  • Yüzeydeki hava, çevredeki alçak basınçlı alanlara doğru yayılır.
  • Alçaltıcı hava hareketleri görülür.( Hava alçalır. )
  • Hava yükselirken yüzeye uygulanan basınç artar.
  • Hava açıktır.
  • Yağış görülme ihtimali azdır.

Atmosferin içerdiği su buharı miktarına nem adı verilir. Havanın nemini ölçmek için higrometre adı verilen araç kullanılır. Atmosferdeki nemi oluşturan bu su buharı, yoğunlaşarak yağmur, kar, dolu, çiy veya kırağı olarak tekrar yeryüzüne döner.

Yağmur; atmosferdeki su buharının yoğunlaşması sonucu oluşan yağışın, sıvı şekilde yeryüzüne düşmesine denir.

Kar; atmosferdeki su buharının, buz kristalleri şeklinde yoğunlaşması sonucu oluşan yağış şekline denir.

Dolu; ısınmalar sonucu yükselen hava içerisindeki su buharı, aşırı soğuma nedeniyle aniden yoğunlaşırması ve donarmasına denir.

Çiy; yeryüzüne yakın su buharının soğuk nesneler üzerinde yoğunlaşması sonucu su damlacıkları oluşmasıdır.

Kırağı; yeryüzüne yakın su buharının sıcaklık donma noktasının altına düştüğünde sıvı hâle geçmeden direkt buz kristallerine dönüşmesi olayıdır.

İklim

Dünya’nın herhangi bir bölgesinde uzun yıllar boyunca gözlemlenen tüm hava olaylarının ortalama veri sonuçlarına iklim diyoruz. Hava durumundan farklı olarak iklim, bir yerin meteorolojik olaylarını uzun süreler içinde gözlemler. Kutup iklimi, ekvator iklimi, karasal iklim gibi bir çok çeşidi vardır. Bir bölgede yaşanan iklimi söyleyebilmek için o bölgenin 35-40 yıllık hava olaylarının incelenmesi gerekmektedir. Türkiye'de Akdeniz, Karadeniz ve Karasal iklim görülmektedir. Bir yerin iklimi o yerin enlemine, yükseltisine, yer şekillerine, kalıcı kar durumuna ve denizlere olan uzaklığına bağlıdır. İklimi inceleyen bilim dalına klimatoloji adı verilir. İklim bilimi ile uğraşan bilim insanına ise klimatolog (iklim bilimci) denir.

Karadeniz İklimi: Her mevsim yağış alabilen, yaz ve kış ayları arasında sıcaklık farkının az olduğu iklim türüdür. Doğal bitki örtüsü ormanlardır.

Karasal İklim: Ülkemizin büyük bir kesiminde etkili olan, kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları ise kurak geçen iklim türüdür. Yaz ve kış ayları arasında sıcaklık farkı fazladır. Doğal bitki örtüsü genellikle bozkırlardır.

Akdeniz İklimi: Kışları yağışlı ve ılık, yazları ise sıcak ve kuraktır. Doğal bitki örtüsü ise genellikle bodur ağaç ve çalılardan oluşan makilerdir.

İklim ve Hava Olayları Arasındaki Farklar

İKLİM HAVA OLAYLARI
Oldukça geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar değişmeyen ortalama hava koşullarıdır. Örneğin Ankara’nın iklimi, “Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuktur.” şeklinde tanımlanır. Atmosfer içerisinde meydana gelen değişimlerdir. Belli bir bölgede kısa süre içerisinde (saatlik, günlük vb.) gerçekleşen hava olayları ise “hava durumu” olarak ifade edilir. Örneğin Ankara’da bir kış gününde, sabah hava açık ve güneşli iken akşama doğru kar yağışı görülebilir.
Günlük hava olaylarının 35-40 yıllık ortalama veri sonuçlarıdır. Günün belirli saatlerinde yapılan gözlem sonuçlarının yorumlanmasıdır.
Kesin sonuçlardır. Tahminî sonuçlardır.
İklim ile ilgilenen bilim dalı klimatolojidir. Hava olayları ile ilgilenen bilim dalı meteorolojidir.
Klimatoloji alanında çalışma yapan bilim insanına klimatolog denir. Meteoroloji bilimi ile uğraşan bilim insanına meteorolog denir.

Küresel İklim Değişikliği

Atmosferde birikerek Güneş ışınlarının yeryüzünden uzaya yayılmasını engelleyen gazlara sera gazları adı verilir. Bu gazlar, yeryüzünden yansıyan Güneş ışınlarını tutarak tıpkı seralarda olduğu gibi Dünya’nın sıcaklığının korunmasına sebep olmaktadır. Sera gazlarının yapmış olduğu bu etki de sera etkisi olarak tanımlanmaktadır. Sera gazlarından olan metan (CH4) ve karbondioksit (CO2), güneş ışığı enerjisini en fazla tutan gazlardır. Sera gazlarının, Dünya’yı giderek daha sıcak veya daha soğuk hâle getirme etkisi vardır.

Bilim insanları, Dünya genelinde yaşanan bu küresel ısınmanın beraberinde getireceği iklim değişikliklerini de küresel iklim değişikliği olarak adlandırmaktadır.

İklim değişikliği ve küresel ısınma ile daha ayrıntılı bilgi edinmek için Dünya Doğayı Koruma Vakfı sitesinden bakabilirsiniz.

İklim değişikliğini önlemek için;

  • Yenilenemez enerji kaynakları yerine (Fosil yakıtlar, nükleer enerji), yenilenebilir enerji kaynakları ( rüzgar, güneş, hidroenerji ..) kullanılmalıdır.
  • Enerji tasarrufu yapılmalıdır.
  • Doğal kaynakların kullanımı önlemek için geri dönüşüm kullanmak.
  • Binalarda ısı yalıtımları kullanmak.
  • Ormanlar ve yeşil alanlar korunmalıdır.
  • En önemli korunma yöntemi toplumun bilinçlenmesidir.