ADAPTASYON

Fen Ansiklopedisi sitesinden

ADAPTASYON (ÇEVREYE UYUM)

Doğada (ekosistemlerde) yaşayan canlılar yaşamlarını sürdürebilmek yani yaşama ve üreme şanslarını arttırabilmek için bulundukları ortama uyum sağlamak zorundadırlar. Canlıların bulundukları ortama uyum sağlayarak yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli özellikler (ve davranışlar) kazanmalarına adaptasyon denir.

Adaptasyon sonucu canlıda meydana gelen değişmeler uzun zamanda oluşur.

Adaptasyon sonucu canlıda meydana gelen değişmeler, biyolojik çeşitliliğin oluşmasına  katkı sağlar. Adaptasyonda bir tür içindeki canlılar çeşitlenir fakat türde çeşitlilik meydana gelmez.  

Adaptasyon Örnekleri:

  • Bukalemunun bulunduğu ortama ve duruma göre renk değiştirmesi.
  • Kurbağanın sinek yakalayabilmek için uzun dilli olması.
  • Karanlık ortamda kalan yarasanın sese karşı duyarlı olması.
  • Kaplanın ve aslanın keskin dişlerinin ve pençelerinin olması.
  • Ördek ve kazların suda yüzebilmek için ayak parmaklarının arasında perde bulunması.
  • Kartal, şahin ve atmaca gibi yırtıcı kuşların gaga ve pençe yapılarının avlarını yakalayacak ve parçalayacak şekilde olması.
  • Kurbağaların nemli derilerinin olması ve ayak parmaklarının arasında perdelerinin bulunması.
  • Yunusların vücutlarında yağ depo edebilmeleri
  • Fillerin uzun hortumlarının ve kulaklarının olması.
  • Yılanların yaşadıkları ortama uygun renkte olması.
  • Deve kuşlarının hızlı koşabilmek için uzun ve güçlü bacaklarının olması.
  • Güve kelebeğinin açık renkli iken yaşadığı yerdeki ağaç kabuklarının renginin koyulaşması sonucunda koyu renkli olması.
  • Yaprakların üzerinde yaşayan böceklerin yapraklarla aynı renkte olması düşmanlarından korunmasını sağlar.
  • Canlılar yaşadıkları ortama uyum sağlamak için kamuflaj yeteneği kazanmıştır. (Bukalemun ve çekirge).
  • Hayvanların kış uykusuna yatması, göç etmesi, kürklerinin kalınlaşması.
  • Kurak ve sıcak bölgelerde yaşayan bitkilerin (kaktüsün) su kaybını azaltmak için yapraklarının diken şeklini alması, kıvrık ve tüylü olması ve gövdelerinin kalınlaşıp su depo eder hale gelmesi.
  • Nemli bölgelerde yaşayan bitkilerin terlemeyi arttırmak için geniş yapraklı olmaları.
  • Su bitkilerinin (nilüferin) terleme ile su kaybını arttırmak için yapraklarının geniş yüzeyli olması ve yapraklarında hava boşluklarının bulunması.
  • Kara ekosisteminde yaşayan çam ağaçlarının iğne yapraklı olması dört mevsim yeşil kalmasını ve çok sıcak veya soğuk iklimlere karşı dayanıklı olmasını sağlar.
  • Çöl ikliminde yaşayan develerin (susuzluğa karşı) uzun kirpiklerinin olması (kirpikleri birbirine geçer ve kum, toz ve kirin girmesini önler), hörgüçlerinde yağ depolaması ve kulaklarının kıllı olması.
  • Sıcak bölgelerde yaşayan memeli ve kuşların, soğuk bölgelerde yaşayan türlerine göre daha iri vücutlu olmaları.
  • Sıcak bölgelerde yaşayan ayı, tilki, fare ve tavşanların ısı kaybını arttırarak vücut sıcaklığını koruması için kulak ve kuyrukların uzun, vücut yüzeylerinin geniş olması.
  • Kutup ayılarının boz ayıdan farklı olarak bacaklarının kısa, karda rahat yürüyebilmek için ayaklarının geniş tabanlı ve soğuktan korunmak için kalın yağ tabakasına sahip olması.
  • Penguenlerin ayak parmaklarının arasındaki perdeleri hızlı yürümelerini, deri altında depolanan yağ ise soğuk ortamlarda vücut sıcaklığının korunmasını sağlar.
  • Kutuplarda yaşayan ayı, tilki ve tavşanların beyaz renkli, geniş ayaklı, kalın tüylü ve kalın yağ tabakasına sahip olması.